Satış sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 207. ve devamı maddelerinde
düzenlenmiştir. Bu maddeler gereği satış sözleşmesi, satıcının satılanın
zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir
bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme türüdür. Tam iki tarafa borç
yükleyen, karşılıklı bir sözleşme olmasının yanı sıra ani edimli sözleşme
türlerindendir. [1]
Mesafeli sözleşmeler ise tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri
bulunan ivazlı sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde mal veya hizmeti sunan
bunlara ilişkin ifayı yerine getirme borcunu, tüketici de bunları ödemem
yükümlülüğü altına girmektedir.
Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya
diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya
gelinmeksizin yapılmaktadır. Bu tür sözleşmelerde malın veya hizmetin
tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılır.
Türk Hukuku’nda mesafeli sözleşmelere ilişkin olan temel düzenlemeler,
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 48 hükmü ile Mesafeli Sözleşmeler
Yönetmeliği’dir.
İşletme ile tüketici arasında kurulan mesafeli sözleşmelere ilişkin
düzenlemeler Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılmıştır. Bu tip
sözleşmelerin THKH kapsamında düzenlenmesindeki temel amaç, tüketici ile
satıcı veya sağlayıcı arasındaki dengenin tüketici aleyhine bozulmasını
engelleme ve sözleşme ilişkisini dengeye oturtma gayesidir. [2]
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Madde 48 uyarınca, mesafeli
sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı
olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak
oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin
kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim
araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.
Mesafeli sözleşmelerde, tüketicinin aldatılma riski, klasik sözleşme
yöntemlerine göre daha fazladır. Zira, müşteri, genellikle sadece sanal
ortamda gördüğü bir malı, çok düşünmeden bedelini önceden göndererek satın
almakta ve satın aldığı maldan başka veya ayıplı bir malın gönderilmesi
halinde, malın iadesi ve bedelin geri alınması konusunda güçlükler
yaşayabilmektedir. Bu nedenle mesafeli sözleşmeler kapsamında tüketiciyi
koruyucu hükümler getirilmiştir. [3]
Bu sözleşmelerde tüketicinin ayıba karşı seçimlik haklarının yanı sıra bir
de ‘’cayma hakkı’’ söz konusudur. Mesafeli sözleşmelerde, TKHK madde 48/4
uyarınca; tüketiciye, gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin
sözleşmeden cayma hakkı tanınmıştır. Cayma hakkı, tek taraflı bir irade
bayanı ile sözleşme ilişkisini sona erdiren, bozucu yenilik doğuran bir
haktır. [4]
Satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği,
tüketicinin de bedeli taksitle ödediği taksitli satım sözleşmelerinde
tüketici yedi gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai
şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.
Tüketici Kredi Sözleşmelerinde, Ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde, İş
yeri dışında kurulan sözleşmelerde, mesafeli satış sözleşmelerinde, Finansal
Hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde, devre tatil ve uzun süreli tatil
hizmeti sözleşmelerinde ise tüketici 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe
göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma
hakkına sahiptir.
Aslında burada teknik anlamda bir cayma hakkı değil geri alma hakkı söz
konusudur. Tüketiciye, mesafeli sözleşmelerde, herhangi bir neden
göstermeden ve tazminat borcu yüklemeden kolayca sözleşmeyi sona erdirme
hakkının tanınmasının başlıca nedenleri; tüketicinin yakından inceleme
fırsatı bulmadığı ürünlerin sözleşme konusu olması, özellikle internet
üzerinden yapılan sözleşmelerde tüketicinin genellikle fazla düşünmeden
hareket etmesi ve sözleşme koşullarına çoğunlukla tüketicinin müdahale
imkanının bulunmaması sayılabilir. Cayma hakkı, tüketicinin korunması
amacının en fazla öne çıktığı düzenlemelerden biridir. [5]
27.11.2014 Tarih ve 29188 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mesafeli
Sözleşmeler Yönetmeliği madde 9 uyarınca, Tüketici, on dört gün içinde
herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden
cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının süresi, hizmet ifasına ilişkin
sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde
ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı
teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın
teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilecektir.
Yönetmeliğin 10 maddesinde ise tüketicinin, cayma hakkı konusunda
bilgilendirilmemiş olması durumunda, cayma hakkının kullanılması için on
dört gün süreyle bağlı olmayacağı düzenlenmiştir. Buna göre, tüketici, cayma
süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde bu hakkını
kullanabilecektir. Ancak bu bir yıllık süre içerisinde gerektiği şekilde
bilgilendirme yapılması halinde, bu tarihten itibaren on dört günlük süre
işlemeye başlayacaktır.
Yönetmelik’te 15. Maddede cayma hakkının kullanılamayacağı sözleşmeler
sayılmıştır. Ancak taraflar bu sözleşmelerde de cayma hakkının
kullanabileceğini kararlaştırılabilirler.
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tüketici aşağıdaki sözleşmelerde cayma
hakkını kullanamaz:
-
Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve
satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin
sözleşmeler.
-
Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan
mallara ilişkin sözleşmeler.
-
Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların
teslimine ilişkin sözleşmeler.
-
Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları
açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun
olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler.
-
Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği
ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler.
-
Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu
unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital
içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler.
-
Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi
süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler.
Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma,
araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla
yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler.
-
Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında
teslim edilen gayri maddi mallara ilişkin sözleşmeler.
-
Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına
başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmeler.
Sonuç
Mesafeli sözleşmelerde, tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe
göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.
On dört günlük süre, mal teslimine ilişkin sözleşmelerde, malın teslim
alındığı gün, hizmet ifasına ilişkin düzenlemelerde ise sözleşmenin
kurulduğu gün başlamaktadır. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın
teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilecektir.